17 Nisan 2015 Cuma

İpek Kuyruklu Uçurtma

Bloga ismini veren İpek Kuyruklu Uçurtma, Hüseyin Emin Öztürk'ün yazdığı 1990 yılında yayınlanan bir çocuk kitabıdır.

Peki neden ismini bu bloga vermiştir? Hemen izah edeyim müsaadelerinizle.


Efendim bu kitap ben henüz kısa pantolonla sokaklarda koşturup dizlerimi yaralarken sevgili abime ait olan bir kitapceğizdir. Yalnız yanlış anlaşılmasın ağabeyim çok akıllı uslu bir çocuk olduğundan kitap okurken ben sokakları arşınlayan haşarı velet değildim. İkimiz de eser miktarda haşarı ancak kitap okumayı seven çocuklardık.

3 aşağı 5 yukarı aynı dönem benim Üstün Dökmen'in programını pek bir şey anlamadan, yalnızca skeçleri için izlediğim yıllara denk düşüyor. Programda 4 kişi vardı 2 kadın 2 erkek. Erkeklerden birisi keldi öbürü değil. Kel olmayan adam evin küçük çocuğunu oynardı ekseriyetle. Ben de kendi evimin küçük çocuğu olduğumdan mütevellit daha bir kendime yakın bulurdum onu. Çok sonradan öğrendim o kel olmayan adamın Serhat Kılıç olduğunu. Öğrendiğimde yaşadığım şaşkınlığı ise hala hatırlarım. Neyse konuyu dağıtmayalım.

Aramızda pek yaş farkı olmasa da benim büyüklere dair beslediğim derin hayranlık ve sempati duygularımdan abim de nasibini almıştı. Okuduğu hemen hemen her şeyi okur, yaptığı her şeyi ben de yapmaya çalışırdım. Bu sebeple ağabeyim ilkokula başladığında okumayı da beraber sökmüştük. Çok zeki bir çocuk olduğum için değil, meraklı bir çocuk olduğum için.

Sonrasında abime alınan her kitap son sayfayı çevirmesiyle beraber benim elime düşmeye başladı. Peşpeşe okurduk kitapları, güzel günlerdi. Hatta Harry Potter serisini aldığımızda dahi önce abim başlamıştı. Ben arkadaki kitabı bitirip de onun elindekine sıra geldikçe darlardım çabuk bitirsin diye. Bir kaç kere o okurken okumaya kalktığımda kitapları saklamaya dahi başlamıştı. Hey gidi...

İpek Kuyruklu Uçurtma da ağabeyime alınan kitaplardan birisiydi. Apartmanda yaşayan, daha önce hiç uçurtma uçurmamış bir çocuğun macerası. Ben de apartmanda yaşayan ve daha önce hiç uçurtma uçurmamış bir çocuk olduğum için kitap cezbetmişti beni. İşin trajikomik tarafı ise bir kaç başarısız deneme gerçekleştirmiş olmama rağmen an itibariyle apartmanda yaşayan ve daha önce hiç uçurtma uçurmamış bir yetişkinim.


İşbu kitaba başlayıp heyecanla sayfaları çevirirken son sayfaların eksik olduğunu farketmemle birlikte yaşadığım hayal kırıklığını tahmin edebilirsiniz sanırım. Kendisi mütemadiyen inkar etse de ben sevgili ağabeyimin tüf-tüf'üne cephane yapmak amacıyla kitabın son sayfalarını feda ettiğini düşünüyorum.

İşte Dante gibi ömrün yarısına yaklaştığım bu günlerde bile hala içimde bir uktedir bu kitabı bitirmek, aklıma geldikçe iç çekerim. İsmi de çok güzeldir üstelik; İpek Kuyruklu Uçurtma!

Vel hasılı kelam İpek Kuyruklu Uçurtma'nın benim hatırımdaki yeri budur. Şimdi kalkıp birisi kitabı elime verse utanmam okurum. Çizgi filmini yapsalar yaşıma başıma bakmaz oturup izlerim. Sevgili Serhat Kılıç yıllardır sözünü edip henüz hayata geçirmediği müzikali için bu hikayeyi seçse yaşı uygun yeğenim olmamasına rağmen bilet alır giderim o derece. Gerçi Serhat Kılıç başka bir hikaye seçse ben yine bilet alır giderim ama o ayrı bir konu.


Güzel günlerde görüşmek üzere..



EBS